Banyo

Bakış açısı fotoğrafçılığının açıklaması

İçindekiler:

Anonim

Maggie Holguin / Getty Images

Fotoğrafta "bakış açısı" ifadesi, kameranın sahneyi gördüğü konum anlamına gelir. Konuya bakıyor musun? Konuya mı bakıyorsunuz? Konuya ne kadar yakınsınız? Konu ile aranızda bir şey var mı? Bakış açısı hakkında verdiğiniz her karar, izleyicinizin fotoğrafı nasıl gördüğünü değiştirir.

dizme

Fotoğraf çekerken hangi bakış açısını seçerseniz seçin, yan yana getirmenin gücünü hatırlayın. Bir konuyu "beklenmedik" bir açıdan çekmek, günlük hayatta karşılaşılan izleme açısından daha fazla etkiye sahip olacaktır.

Örneğin, bir karıncaya bakmak, bir karıncaya bakmaktan çok daha görsel bir etkiye sahip olacaktır. Ya da bir kuşun göz hizasındaki bir atış, bir ağaçtaki bir kuşa bakmaktan çok daha güçlüdür.

Konu Olmak

Güçlü bir bakış açısı “özne haline gelmeyi” içerir. Bu, fotoğrafı konunun açısıyla çektiğiniz anlamına gelir. Örneğin, cerrahın bir bakışı cerrahın gözlerine baktığınızı gösterir (hasta ve cerrahın elleri görünür ancak cerrahın yüzüne / vücuduna değil). Bu çekimler izleyicinin olayı ilk elden yaşıyormuş gibi hissetmesini sağlar.

Göz Seviyesinden Çekim

Konunun göz hizasından bir fotoğraf çekmek, görüntüleyenlerinizin bir fotoğraf nesnesiyle duygusal olarak bağlantı kurmasına yardımcı olmanın en hızlı yoludur. Kelimenin tam anlamıyla fotoğraf konuları seviyesine getirerek, içgüdüsel bir tepki yaratırsınız. Bir özne ile göz hizasındayken, insan olmasa bile bu özneyi kişileştiririz.

Göz hizasında çekim yapmak, konuyu aşağı veya yukarı (hatta yandan) çekmekten daha fazla görmenizi sağlar. Bu düz açı, perspektif veya görüş açısının neden olduğu bozulmayı önlemeye de yardımcı olur.

Aşağıdan Çekim

Bir öznenin altından fotoğraf çektiğinizde, izleyicinin özne bir durumu kontrol ediyormuş gibi hissetmesini sağlayabilirsiniz. Bir özneye bakmanın basit davranışı, küçüklük, kontrol kaybı veya öznenin (veya nesnenin) elde edilemez olduğu hissini verebilir.

Bu, tarih boyunca gerçek dünyadaki durumlarda kullanılmıştır. Örneğin, tahtlar diğer sandalyelerden daha yükseğe yerleştirilir, hakimler bir podyumda otururlar ve yönetici masaları normal masalardan biraz daha uzundur.

Ciddi derecede düşük bir çekim açısı da fotoğrafın çerçevesi içinde olma yanılsamasına neden olabilir.

Fotoğraftaki hemen hemen her şey gibi, bu durumlara içgüdüsel tepkilerimize kadar uzanır. Uzun ağaçların bir ormanında ararken küçük hissediyoruz. Çocukken, daha büyük ebeveynlerimize itaat etmeliyiz. Yukarı doğru bir açıyla çekim yapmak, bu içgüdüsel yanıttan faydalanmamızı sağlar.

Yukarıdan Çekim

Bir öznenin üstünden çekim yapmak, izleyicinin özneden daha üstün hissetmesini veya öznenin bir koruma hissi vermesini sağlar. İzleyiciye, sanki bir sahneye yerleştirilmiş gibi, fotoğraftaki konunun dikkatinin nesnesi oldukları izlenimini verebilir. Sahne alanı efekti elde edilirse, izleyici genellikle nesneye karşı çekişmeli hissedecektir.